02 Ocak 2010

Tanrı'nın çektiği fotoğraf.

''Aslına bakarsan..'' gibi saçma bir giriş yapacaktım, hatta yaptım. Lakin sildim. Aslına falan bakmayalım, çünkü belli bir aslı yok bu bünyenin. Sureti aslı yerine geçer mi? Zilyon tane fotokopilenmiş anlardan birindeyiz işte. Hep bir 'dejavu' hali. Aslına bakarsan çok da sevmem bu kelimeyi. (Bak yine)

Aslına bakarsan, şakaklarımdan hem de iki yanından şırıngayla bi' şeyler enjekte ediliyor beynime beynime. Hücrelerimden akıyor o şeyler bu bariz, ama kimi zaman içimde şaşırtılacak derecede bir güç peydahlanıyor ki sorma gitsin. Ellerimle gözlerimi kapatıyorum, karanlık. Fişi çekiliyor dünyanın, kaçak kat çıkıyorum güçsüzlüğüme. Bilsen, ne kadar çaldım ben malzemeden. Birazdan, -çok azdan hem de- yağmur başlayacak. Ondan önce şimşek çakacak ve ben çocuk saflığımla küçükken olduğu gibi Tanrı fotoğraf çekiyor sanacağım. En sevimli halimle poz verirken gök gürleyecek ve en korkunç karem olacak bu dehşete düşmüşlüğümle.. Evime kaçacağım yağmur bastırdığında, uzun zamandır 'ahmak ıslatan' yağıyor yağmurlar, ki bilirsin gökyüzünün de bi' kırılma noktası var. Elbette bir gün depresyonlu yağacak yağmur. En dibinden hem de. Korkma diyeceğim yanımdaki küçük kıza, elinden tutup koşturacağım bi' saçağın altına. Gök gürleyecek, o ağlayacak. Sonra ona da Tanrı'nın fotoğraf çektiği hikayesini anlatacağım. Kendisini leyleklerin getirdiğine inandığı kadar inanacak. Ya da inanmayacak...İnanmasın ama; bir şeylere inandığı zaman sarsılıyor insan..

Sarsıldım. Ben de inandım. Ya yanlış inandım ya da yanlış anladım. Ortada yanlış bir şeyler var bunu inkar edemem. Zaten, inkar ve bahane mekanizmalarımın hepsini az önce kahveme karıştırıp içtim. O kadar anlamsızlar. Şimdi sadece kabulleniş var, körü körüne. Pes ediş belki de? Şimdi eğer sağlıklı düşünebilen birisi olabilseydim -eskisi kadar ''birazcık'' olsa da yeter- esamesi okunmayacaktı bu pes'lerin.

Gizli saklı bir şeyler var, şuramda işte bak. 'Masum değilim' eskisi gibi, masumca şeyler yok içimde. Biliyorum karışık anlatıyorum, çünkü karışık yaşıyorum, karışık hissediyorum ve yine hep üstü kapalı oynama hallerindeyim. Ben kendime bir süre inziva istiyorum.

Hep bir veda havasındayım, başım öne eğik.