31 Temmuz 2010

N'aber?

-N'aber? 

-Feysbukta tanımadığın insanların fotoğraflarına bakmak ve onlardan nefret etmek çok ciddi bir iştir ve günde can sıkıntımın doruk noktalarında olduğu saatlerde bu ciddi işi çok büyük bi 'ciddiyetle' icra etmekten gurur falan duymuyorum. Bildiğin boşta en önde elinde bayrakla giden insanın işi, o insanlarla birlikte kendimden de nefret ediyorum ara ara. Sonra öpüyorum geçiyor falan.

-Hafta sonu en küçük kuzenlerden birisinin sünneti var. Haliyle sağda solda koşuşan bir sürü çocuk. Sünnet olmayanları 'Çok ağlayanları kökünden kesiyorlarmış' diye korkutmak, gördüğüm her çocukla muhabbet açmak için 'Sen küçükken kaç yaşındaydın?' gibi acayip dimağ zorlayıcı sorular sormaktan geri duracağım. Hatta 'Anneni mi çok seviyorsun babanı mı?' diye bile sormayacağım. Valla bak. Keşkek yiyip döneceğim. ''Gitti çükün yarısı, azıcık ucundan'' diye şakalar bile yapmayacağım. Tek hedef keşkek!!

-Kuaförleri sevmiyor, hepsini dövmek istiyorum; ama çok kalabalıklar. Hele bir de erkekse o kuaför, kesin yavşağın tekidir. Bir tane bile delikanlısına rastlamadım, genellemenin âlâsını yaparım!!! (Şimdi böyle büyük konuşuyorum ya, bir de 'kadın kuaförü' bir adama aşık olurmuşum. Mesela yani. Ay Allahım sen koru.)

-''Yalnızlık bir ilaç mı yoksa hastalığın ta kendisi mi?'' diye sordu bir şarkı bana. Yani direkt soruyu bana yöneltmedi de, ilgi alanıma girdiğinden algım seçti beğendi, üstüne de alındı; ama cevabı bulamadı. İki hipotezim var, ya da yok. Bilemedim şimdi. Çok çelişkilerdeyim. Galiba tam da şurada bilinçaltım hata verdi.

-Tırnak yemeye başlamak bence ciddi sorunların habercisi olabilir. Hele ki etrafında ''Tırnaklarını yemee!!'' diyen birisine ''Tırnaklarımı yemiyorum yeaaa, kenarlarını yiyorum'' diyerek savunma gücüne geçtiysen daha vahimdir. Tüm bunlardan daha kötüsü nedir aslında biliyor musun? Yiyecek tırnak ve et kalmadığında, ojeleri yemeye başlamaktır. Ve saatler sonra, tırnaklara bakıp, gayet pejmürde olmuş ojelere 'anaa ojelerim çıkmış' diyerek şaşırmaktır. Salak yiyorsun bildiğin saatlerdir.

-Tüm uyku sorunu olanlarla birleşip siyasi parti kurmayı düşünüyorum. Ki tutar da bence. Henüz hangi amaca hizmet edebiliriz bilmiyorum; ama uykusuz kalmaktan gayet sersem bir duruşa sahip olacağımızdan eminim.

-Kendi devletini kuran adamın haberini okudun mu? Okumadıysan şuraya bak. Hayran kaldığımı ve çok acayip kıskandığımı söylemeden geçemeyeceğim.

-Ara ara içime Demet Akalın kaçıyor benim -çok üzgün similey- ''Aşk romandı eskiden seven kızın romanı, şimdi veda zamanı'' tadında şarkılar mırıldanıp romandaki seven kız kafasına ulaşıyorum, ki can sıkıntısından hepsi.

-O değil de, böyle çok neşeli olduğumda sürekli bir şeyler anlatıp güldüğümde ''Ya sen bugün çok geyik yapıyorsun, senin aslında canın çok sıkkın galiba? N'oldu??'' diye tespit sıçan arkadaş var ya. Aklımı aldın, çok mu belli ediyorum ki?

''Bi' gün yolda yürüyordum.
Bir şarkı duydum.
Kalbim acıdı.
Bu kadar.''