15 Eylül 2015

Yıldızlardan doğum günü pastası.

Yıldızlarla çizilmiş üçgen bi’ doğum günü pastası. 27 kum tanesi doldurdum cebime.

Eylül’ün 14′ünü 15′ine bağlayan gece. Kumsalda ters duran bi’ sandalın üstündeyiz. Hava bulutlu ama yıldızların gelmesini bekliyoruz, sandala uzanıp. Az sonra doğum günüm olacak. Tayfa sarhoş. Şarkıyı söylemek çok güzel. Kayığın üzerinde ayaktayım, belki düşerim. Düşersem çok güleriz. Öyle bi’ yerde bağıra bağıra bu şarkıyı söyleyin. Kadehler yıldızlara.

‘‘Pantolon ceket sokaklar benim! Bastığım toprak, ağaçlar benim!’’

Havai fişekler patlıyor. İyi ki doğdum ben! ^__*

01 Eylül 2015

Dram.

Temel insanlık dramının her şeye ve herkese karşı ilgi kaybetmekten olduğuna inanıyorum artık. Güzel bi' ağaç gördüğünde heyecanlanmaktan, bir çocuğa dil çıkarıp O'nun utanarak annesinin arkasına saklanmasındaki müthiş masumiyeti gözlemlemekten, kıyıya vuran dalganın kendine has bir melodisi olduğuna inanmaktan, gemi düdüğü sesinin kendini dünyanın en güzel yerinde hissettirmesinden, yolda yürürken şarkı söylemekten bu kadar vazgeçmemiz ancak 'dram' kelimesiyle açıklanır sanırım. Belki bir de keder.