Kalbimi kırmakla suçladığım herkesin kalbini hakkım yokken kırdığımı anladığım büyülü bi’ an var. Belki de tüm bu yorgunluğun tek sebebi bu: sakin olamamak. İlk defa dilimden döküldü belki, bu konuda yardıma ihtiyacım var. Acil.
Hem bu kadar sevgi dolu olup hem de bu denli sinirli olmak, insanları fütursuzca kırmak, kendimde özür dileyecek yüz bile bırakmamak... Neye kızdıysam aslında hepsi kendimim. ‘Kalbimi kırıyorsun’ diye üzerine gittiğim her insan, bu benim şansımdan olsa gerek, bir şekilde onu onarmak için çaba gösteriyor. Kimse de demiyor ki ‘’Senin kalbinin kırılası varmış, ben bir şey yapmadım.’’ Bazen o kadar ikna edici oluyorum ki, sanıyorum insanlar benim yüzümden kötü insanlar oldukları hissine kapılıyorlar. Bence en kötüsü yeni tanıştığın bir insanla bile en fazla 3 saat içinde gereksiz bir tartışma yaratabilmem. Bunun üstüne kırılmam, onarılmayı beklemem, bi’ şekilde haklılığımda onu ikna etmem. İkili ilişkilerime ağır hasar veriyorum, sanıyorum ki beni en çok yoran da bu. Enerjimi sömürdü, zaman zaman işime dahi engel oldu, insanları gereksiz strese soktu ve en kötüsü çok üzdü. Hepsini farkettiğimdeyse de pes etmiş bi’ halde ‘’Bu konuda gerçekten yardıma ihtiyacım var’’ dedim. Son aylarda hayatıma girip girdiği gibi hasar görerek ve hasar vererek çıkan tüm insanların sorumlusu benim. Aslında kalbimi kırmakla suçladığım tüm insanların kalbini kıran da benim. Şimdi o kaotik halin dışından baktığımda, suçladığım hiçbir şey gerçek değil, hiçbirisinin en ufak haklı sebebi yok.
Tüm bunları fark edip, anlatmayı beceremeyeceğim o temel sebebi bulduğumda taşlar yerine oturmaya başladı ve bir telefon konuşmasını hatırladım. Telefonun ucundakine yine alakasız suçlamalarda bulunuyorum. Kendimce bu kaosu yaratmak için hakkım ve aptal bir özgüvenim var. ‘‘Ne yapmadım sana?’‘ diye soruyor. 30 saniye kalıyorum. Tekrar soruyor, bezmiş çünkü artık. Tokat gibi soru, tokat atsa o kadar acıtmaz. Bu kadar zaman sonra bile, hele ki problemi belirledikten sonra etkisi her geçen an artıyor.
Çok geçmişe gidip hepsini değiştiremem. Ama bundan sonrası için çaba gösterebilirim. Henüz taze kırdıklarımı arayıp ‘Yaptığım şeyin farkındayım ve buna hakkım yok’ diyebilirim. Sonra en yakınlarımdan, hayat tecrübelerine güvendiğim ve benim her halimi bilen insanlardan yardım alabilirim. Bunları bir dostla uzun uzun konuşmak, düşünmek ve yazmak benim için önemliydi. Bu gece kalbimi birileri kırdığı için değil, ben insanların kalbini bu kadar çok kırdığım için huzursuz uyuyacağım. Ve tamiri mümkün olan her kalbe mutlaka dokunacağım.