09 Aralık 2021

Sahilde buluşalım.

 

Güzel günlerden. Hatırlıyorum haftanın son günü, yine gündem olarak olaylı bir zamandan geçiyoruz. Sıkıntılı bir haberi kovalıyorum, kıdemli gazeteci dostlarımla buluşup sahilde şarap açmışız. Yeni bir analog fotoğraf makinam var, filmi de yeni almışım sağı solu rastgele çekip ışık denemesi yapıyorum. Her şeyi konuşup çözüyoruz, çözdükçe gülüyoruz. Güldükçe içiyoruz. Çıplak ayaklarımız kumlarda. Az uzağımızda bir arkadaş grubu doğum günü kutluyor. Alkışlar ve ıslıklarla eşlik ediyoruz. Bize de pasta ikram ediyorlar. Şarkı söyleyip kahkaha atıyorlar, onlarla şarkı söylüyoruz. Sahilde geçirdiğimiz sıradan bir akşam. İçindeyken bu kadar çok özleyeceğimizi bilmediğimiz...

Kahkaha atan insanları duymayı çok özledim. Dostlarımla sahilde toplaşıp kahkalarımızı denize taşırmayı da özledim. Her şeyin yerli yerine oturması için sabrımı o kadar tükettim ki, sanki biz hep bu hayatta sıkışmışız önceki hayatımız da kısa bir rüyaymış.

Birlikte olmak, birlikte yemek, birlikte içmek ve önemlisi birlikte gülmek bambaşka güzellikmiş.

En kısa zamanda Atakum sahilinde buluşalım. Hepinizi çok özledim.

04 Mayıs 2021

Tam kapanma.

Geçen hafta çekmeyi özlediğim fotoğrafları düşünürken ve yine çekmeye hazırlanırken bir de baktık tam kapandık; ama geç kapandık. Yani 8-10 ay önce böyle tam gibi, değil gibi de kapansaydık ne güzel olurdu onu da düşündüm. En kötüsü kimse de bunun hesabını vermiyor, belki bi' gün verir. Neyse ağzımızın tadı kaçmasın yine zaten pek eksik.

Bir süredir evden çalışıyorum. Bilen bilir evden çalışmak hem aşırı sıkıcı hem de çok çalıştığın için zor. Geçen gece 23.27'de kendimi çalışma masamdan zor kaldırdım. (Sürekli yazıyor efendim durduramıyoruz.) Sahada çalışmaya alışkın olarak ev-ofis beni hiç mutlu etmedi.

Fotoğraf diyorduk evet, bu öyle içimi açan çok güzel bi' tatil fotoğrafı. Nevinle gitmiştik. Yine beraber tatile gideceğimiz günlerin planlaması bir süre daha mutlu eder belki ama sonrasını kurtarmaz. Bu nasıl yıpranmaktı böyle tüm süreç boyunca... Umarım şu kapanma gibi değil gibi olan uygulama bi' şekilde işe yarar, herkes sevdiklerine, çekmeyi özlediği fotoğraflara ve güzel tatillere kavuşur. Bunlar son umut taneleri, dahası yok; bundan sonrası dipsiz depresyon. Evet. Dikkat edin, güzel kapanın tam olanından. Öperim.

17 Mart 2021

#KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz

 


Malumun ilamı: Dün ülkenin en köklü üniversitelerinden Boğaziçi'nin kapısına kelepçe takıldı. (Sembolik değil, gerçekten takıldı)

Liyakatsız tepeden inme atamalardan, kişiye özel açılan kadrolardan, intihal dolu makaleleriyle adeta bilim ışığı saçanlardan, "üniversiteler fuhuş yuvasıdır" diyebilecek hadsiz akademisyen kadrolarını dolduranlardan, dönemin FETÖ'cülerinin örgütlenme yuvası haline getirilen onca kurumdan ve daha birçok hangi ülkenin başına gelirse gelsin üzüntüden kahrolacağımız olaylardan sonra bu kelepçe yaşadığımız karanlık dönemin sembolü olarak tarihte yerini alacak. Bizi yol veya havaalanı yapmayla değil, bilimle adım adım ileri götürecek üniversitelerimize karşıtlık da ancak bir kelepçe ile anlatılabilirdi.

Umudum, üniversitelerinin kapılarında ülkemin bilim ve aydınlık dolu geleceği için direnen arkadaşlarımda...

#KabulEtmiyoruzVazgeçmiyoruz

21 Şubat 2021

Bebeklik battaniyem.

Bu benim bebeklik battaniyem. Aynı zamanda abilerimin de battaniyesi. Annem kendi elleriyle örmüş. Bütün çocuklarını bununla ısıtmış ve sonrasında da saklamış. Bu da yaklaşık 40 yıla tekabül ediyor. Annem, 1 ay kadar önce dolabı düzeltirken rastlayınca heyecanla gelip bana gösterdi. Bu battaniye daha önce birçok kere böyle bir anda heyecanla gösterilmişti ancak o zaman ne denli önemli olduğunu belli ki fark edememiştim.

Gece masamda çalışırken bazen üşüdüğüm için “Ben bunu alayım diz battaniyesi yapayım kendime” dedim ve aldım. Aynı günlerde uzun zamandır başlamak istediğim bir serüvene, öykü yazmaya başladım. Battaniyem her yazmak için masama oturduğumda dizimdeydi ve yazma rutinimin bir parçası oldu. Kafam dağılıp hikayemin artık akmadığı zamanlarda battaniyeye bakıp bir şekilde geçmişe gittim, oradan bir karakter/olay/bilgi hatırladım ve yazmaya devam ettim. Sadece ısıttığı yetmiyormuş gibi aklımla geçmişim ve öyküm için de bir köprü oldu.

Bir ay üç gün önce "Acaba devam eder miyim?" diye başladığım ilk öyküm bu akşam bitti. Senaryo gibi değil, deneme gibi değil, şiir gibi de değil ama hepsi de olan bu türü yazmayı denemek yeni ve heyecanlı bir şeydi benim için. Ben de bitişinin coşkusuyla kendime bunları not bıraktım. Hikayeye ilham olan, bazı teknik konular için aradığımda bana harika bilgiler katan, yazmam için her zaman teşvik eden dostlarıma ve bebeklik battaniyeme sonsuz teşekkür ederim.