Sonsuz bi' sabırla taşların yerine oturmasını bekliyorum. Genelde bazı şeyleri beklemek sıkıcı olabiliyor ama bu defa ne sıkılıyorum ne de kalbimde herhangi bir yük taşıyorum. Takıldığım bi' düşüncenin etrafında dolanıyorum, içimi dinliyorum uzun uzun; hislerim her zaman yolumu aydınlatıyor. Kendimi unuttuğumda da yolumu kaybediyorum. Bence zaten temel sıkıntı bu.
En heyecanlısı da kabuk değiştirdiğimin farkında olmak ve kendimi hem içeriden hem dışarıdan izleyebilmek. Acayip bir kaos ama aynı zamanda delicesine bir güç. Direnmiyorum da, bu dönüşümü tüm benliğimle destekliyor olanları heyecanla ve merakla izliyorum. Bi' devrime şahit olmak gibi. Herkes kendinin militanı olmalı zaten bence.
Yeni güncellemelerimde insanların aklımı karıştırmasına, kalbimin kırmasına, önceki zamanlarda yaptığı bi' şeye delicesine üzülecekken her şeyi büyük bir metanetle karşılamak gibi enteresan şeyler var. Enteresan diyorum çünkü bunları nasıl öğrendim bilmiyorum. Vahiy de inmedi ama gün içinde bazı şeylerde küçük aydınlanmalar yaşıyorum. Önce küçük taşlar, sonra da büyük taşlar yerlerine oturacak gibi hissediyorum. Kimse beni boşuna üzmemiş, artık bundan net eminim. Kırıldığım her yerden yeni bi' dalım uzuyor, çiçekler açıyor...