07 Aralık 2024

Taslaklar.

 Taslaklarda kalmış tüm yarım yazıları şöyle bi' toparlayayım dedim neler neler oldu hehe

-Bu düşüncenin yeri şimdi değil derken buluyorum kendimi sık sık. Doyasıya negatif saçan bilinç altımla oynadığım sıkı bi boks maçı gibi. Kısa ve keskin geri dönüşler. Bu defa uzun sürdü. 

-Evimin salonu. Bir sürü güzel şeylere kapımızı araladık. Gece ayaklarımın dibinde yatıyor. Üstelik sıcacık. Pencereler açık. Araba, insan ve kuş sesi. Tam da böyle bi' şeymiş değişik hissettiren. Gece'den teması kesince ters ters baktı.  

-Kendimi ajansla ilgili çalışmaya, nadiren kitap taslağıma  poi çevirmeye, capcut öğrenmeye, çevrede video çekip capcutta montajlamaya falan verdim. Üretmenin o değişik hazzına tekrar ve tekrar sarıldım. İnsanın kendisine iyi gelen şeyi biliyor olması ve tüm enerjisini buraya vermesi harika. 

Mindfulness çalışıyorum alttan alttan bi' süredir. Arka planda kasmadan çalışan program gibi. Aslında bilmeden bunu yıllar önce kendi kendime de yapıyormuşum. Buna da "Beş duyu oyunu" demiştim. Attığım tweeti bulabilmeyi çok isterdim, belki sonra bulurum. Bulamazsam da oyunu yazarım. 

Pencere önündeki masayı çok sevdim. Bahçeyi, ağaçları ve en güzeli denizi görüyor. Suyla bu kadar iç içe olmak da çok iyi geliyor. Önceki günlerde dört gün üst üste gün batımında kitabımı alıp yüzmeye gittim. Önce bir bölüm kitap okudum. Ki o kitap da beslenme şeklimle alakalı bildiğim her şeyin yanlış olduğunu anlatıp çok şükür beni daha güzel bir yolda yürütmeyi başardı. Ehehe. Denizin içinde de sporumu yaptım. Bol bol bacak, karın ve kol çalıştım. Aşırı iyi geldi. Gitmeden önce bir sürü yabancı video izledim. Bizde bu alanda ciddi kaynak eksikliği var. Yabancı kaynaklar efffsane! Birkaç gündür hava rüzgarlı ve yağmurlu olduğu için deniz pek girilecek gibi değil ama şu an pencemden gördüğüm üzere harika... Sabahın ilk saatlerinde odam çok serin oluyor. Taaa ki öğleden sonra güneş benim odama dönene kadar. 

-Bi cilginlik yapip uzun zamandir icten ice arzu ettigim macbook aire de sahibim artik. Bu da bana disarida, bi mekanda, belki kumsalda, otobuste, parkta ve hatta oturmayi sevdigim kaldirimlarda da yazabilme kolayligi saglayacak. disarida yazarken cevremdeki her seyden ilham aldigim icin yazma sureci daha ilham verici ve heyecanli oluyor. Az once sari kelebeeekk diye bagirdim. kelebek oyunum bana sapsal mutlulugu veriyor. anda degilsem ana donuyorum, eger andaysam daha da derinlesip keyif alabiliyorum. sonra gordugum her sey seyri sefa. ofis-ev yolundaki turuncusundan mavisine, pembesinden sarisina degisik cicekler, beni her gorusumde her haliyle her asamasinda heyecanlandiran nar agaci *sadece narlar toplanmayip yere dustugunde ve narlarin bi ceset gibi ici acilmis halde kaldirimda yatmasindan derin uzuntu duyuyorum, napalim hayat boyle be deyip daha hizli pedal ceviriyorum. klavye sadece ingilice olmasaymis iyiymis. 

-dun gun batarken yazliga geldim. ozlemisim. gece ve siyah ne yapacagini sasirdi. gece o sira zincirine bagli oldugu icin uzerime atlarken. kolaylikla kacabildim ama siyaha sarilmak icin yere egildigimde siyahin o sevincle once deli gibi kendi etrafinda donmesi, ustume atlayip beni yere dusurup oyuna devam etmesi asiri tatli bisiydi. kavusma coskusunun ardindan rahmetli aydin amcamin evine dogru baktim. cenazeden sonra yazliktan apar topar gitmeye de yine amcamin evine baktigim bi sirada karar vermistim. o gun de gitmistim... amcamin evinin onundeki minik bahcede bembeyaz cicekler acmis ama nasil guzel/ cicegin su an adini bilmiyorum ama hem google lensle aratip ismini ogrenmeye hem de fotografini eklemeye calisacagim. cicek neden bilmiyorum cok mutlu etti beni, ama buruk bi mutluluk. burun titreten.  siyah o esnada yanimda yuruyordu. ben durup cicegi izlerken ve yengeme fotografini atip atmamak arasinda kararsiz kalip dusunurken bir yandan da tekrar o uzuntu dehlizine dusecekken siyah elimi yalayip kendisini hatirlatti. bu kizin bazi zamanlamalarinin o anda uzgun oldugumu hissetmesine bagliyorum artik. 

gece yildizlar asiri guzel parlakti. gerekeni yaptim, kendime guzel bi ates yakip bahadirin ultra luks rahat sandalyesinde bu defa bahceye ve tenime tatli tatli dokunan yildiz isiginda yildizlandim. bir ara bahadir geldi, her zamanki gibi salak salak seylere gulduk. biz oyle gulerken siyah da agzinda topuyla geldi, kiz resmen beni oyun olarak kodladigi icin, sesimi duyar duymaz agzinda pembe topuyla geliyor. defalarca kaybedip buldugumuz, nice dikenlerin arasinda 007 siyah bond edasinda siyah tarafindan kurtarilma operasyonuyla yeniden bahceye kazandirilan kaucuk top. ustelik siyahin minik agzina kocaman geldigi icin zor tasiyor. dislerini kaucuga gecirmedigi surece agzindan topu almasi da cok kolay oluyor. Ehe. Iste siyah yine bana topu getirdiginde veranda merdivenlerinin basindaydim. kos kizim kos deyip cocugu iyice heyecanlandirdim. o da merdivenden hizla inip bahceye kosmaya basladi. gerildim gerildim topu enn hizli bicimde bi attim, topla heyecanla agzi kulaklarinda kosan ve top bekleyen siyahi vurdum. viiiikkkk diye cikan sesten sonra, siyah kosa kosa karanliga karisti. ben kosa kosa iceri gidip siyahi vurdumm111 diye bagirdim. salondakiler gulmeye baslayinca olayin sacmaligini kavrayip ben de guldum ama cocuga bisi yaptim diye de korktum bi yandan. bahceye cikip siyahi aradım. su cocuklara halen fosforlu tasma bir sey almadigim icin cok kizginim. cok sukur bir sey olmamis gibi yine gotunu kivira kivira geldi sonra. simdi de ben verandadaki masada yazarken. masanin altinda ayaklarimin dibinde yatiyor. bir patisiyle ayagima sarilmis halde. ne mutlu bana ki, kalbi ve akli tertemiz bu canin sevgisiyle odullendirildim. 

-az once evin onunden o siyah at gecti. gorur gormez ohaa asik oldugum at diye bagirdim, mervenin bahce kapisina arkasi donuktu. ben aniden bagirinca korktu kiz. ama o kadar heyecanliydim ki cok umursayamadim o an. evet o siyah at belki de haftalardir bekledigim en son 1 ay kadar once salonun penceresinden deniz kiyisinda gorup yine ciglik attigim o aurasiyla canli gordugum en inanilmaz at. ay hala bak yazarken de deliriyorum. evimin onunden dimdik bagirislarimi bir gram umursamayarak gevti gitti. oyle endamliydi ki hepimiz bakakaldik. evin sagindan solundan kus ucurmayan gece ve siyah bile havlamadi. telefonum masada oldugu icin bir sey cekemedim ama merve cok az once gulsum yengeme cicegin fotografini gondersek mi diye sorunca gonderelim deyip hemen fotografini cekmeye gitmisti. siyah at birden sova kalkip kosmaya basladi. tam o sirada merve video cekmis. kos oglum kos diye bagiriyorum delicesine heyecanla asafgsa